Sade Çocuklar

Çocuklar ve Sınırlar

Çocuklar ve Sınırlar

Bir evin duvarları ne görev görüyorsa, sınırlar da çocuğun hayatındaki onu güvende tutacak kişilik temellerini oluşturmaktadır. Bir çocuğun kurallar ve sınırlarla büyümesi onun kişilik gelişimi için en sağlıklı zemini oluşturmaktadır. Bu nedenle çocuğun yeri geldiğinden “hayır”ı duyması, özgürlüğünün sınırlarının bir ötekinin sınırlarına kadar olduğunu öğrenmesi gerekmektedir.

Çocuklar kendileri için neyin gerekli, neyin yararlı ve neyin zararlı olabileceğini bilebilecek bilinç düzeyinde değillerdir. Bu nedenle bu süreçte ebeveynin rehberliğine ihtiyaç duymaktadırlar. Anne- babalar birtakım kurallar ve sınırlar koyarak çocuğu korumak ve kendisine zarar vermeden iyi alışkanlıklar geliştirerek sosyal uyum için gerekli becerileri kazandırmak durumundadırlar. Çocuğun hayatla ilgili birçok şeyi öğrenmesi, kendine yetecek yaşam becerilerini kazanması ebeveynin doğru yönlendirmesiyle ve çocuğa fırsatlar tanımasıyla olur.

Günümüzde serbest bırakıldığında özgüvenlerinin geliştiğini destekleyen görüşler olsa da çocuklar kendilerini güvende hissetmek için sınırlara ve kurallara ihtiyaç duyarlar. Çocuklar yaşadıkları dünyanın kurallarını anlamaya ihtiyaç duyarlar. Onların nelerin beklediğini, ne kadar ileri gidebileceklerini, giderse sonuçlarının ne olacaklarını bilmek onlara güvende hissettikleri bir ortam sağlayacaktır. Çocuklar zaman zaman sınırları zorlamayı sevseler de dünyayı anlamlandırabilmek için ihtiyaç duydukları istikrarlı ve tutarlı olan sınırlardır.

Ebeveynler tutarsız ve istikrarsız davrandığında çocuk tarafından anlaşılan; kurallar bu sefer bozulabildiyse demek ki başka sefer de bozulabilir düşüncesidir. Bu çocuğumuza anlık bir zafer hissiyle mutluluk yaratsa da uzun vadede kişilik gelişimleri için olumsuz bir etkiye sahiptir. Kuralları ve sınırları olmayan bir evde büyüyen çocuk okula ve sosyal hayata uyum sağlamakta, akranlarıyla ve yetişkinlerle iletişim kurarken zorluklar yaşamaktadır.

Sınırlar belirlenirken;

Sınırlar kabul gören davranışlar olarak tanımlanır. Sınırlar olmadan hayatta yol almaya çalışan çocuk; trafik ışıklarının, trafik işaretlerinin olmadığı bir yolda ilerlemeye çalışan araç kadar risk altındadır. Sınırlar anlaşılır ve net olduğu sürece çocuk için anlaşılması ve uygulanması daha kolay olur. Karmaşık açıklamalar, çocuğun kendisinden ne istendiğini anlayamamasına ve uygulayamamasına neden olur. Kuralları ve sınırları oluştururken anne babanın ortak dili konuşuyor olması, evetlerin ve hayırların ortak olması en önemli noktalardan biridir. Çocuk taraflardan birini esnetebileceği taraf olarak görmemeli. Çocuk karşısında çelişkiye düşülmemeli, kurallar hakkında tartışmalar onun yanında yapılmamalı. Bir fikir birliği sağlandıktan sonra çocuğa kural açık net ve onun anlayabileceği basit bir dille açıklanmalıdır. Kuralları koyarken anahtar noktalardan biri ise anne- babanın çocuğa bu kuralın uygulanması noktasında model olmasıdır çünkü çocuklar ağırlıklı olarak görerek ve model alarak öğrenmektedirler.

Diğer bir önemli nokta ise bir kuralın sürdürülebilir ve her zaman geçerli olmasıdır. Bir kural bir uygulanıp bir esnetilebiliyorsa bu çocuk için kafa karıştırıcı olabilir. Başlanan ve yarım bırakılan kurallar çocuğun ebeveyne olan güvenini sarsabilmektedir.

Her şeyin fazlası zarar olduğu üzere kuralları da abartmak, çocuğu aşırı kısıtlayan otoriter bir tutum çocuğun gelişimi açısından uygun değildir. Çocuğun potansiyelini yansıtabileceği, keşfedebileceği güvenli ortamı ona sağlayacak kadar sınırlara ihtiyacı vardır. Kuralları koyarken anne ve baba olarak sizler için en önemli ve olmazsa olmaz kuralları belirleyin.

Kuralları çocuğunuzla paylaşmak için bir aile toplantısı düzenleyebilirsiniz. Bu toplantıda çocuğunuz da istediği kuralları paylaşabilir. Aile içinde ona da söz hakkının tanınması, kuralları benimsemesi için oldukça önemlidir. Bu durum kuralları uygularken de size yardımcı olacaktır.

Sağlıklı gelişim süreci için gerekli olan kurallar

Bu dönemde ebeveynler yemek yeme, uyku düzeni ve öz bakım konularında kurallar belirlemeli, bu kuralları çocuğa kısaca açıklamalılardır. Vurma ve itme gibi başkalarına zarar verici davranışlara izin olmadığı konusunda kurallar olmalı, anne baba önleyici bir tavır izlemelidir. Mülkiyet duygusu, izin isteme, yabancılarla olan ilişkiler gibi konularda da anne- baba kendi aile kültürlerine uygun kurallar koyabilirler. Bu kurallara ek olarak aileler kendi ihtiyaçlarına uygun olan kuralları evlerinde belirleyip takibini sağlayabilirler.

Çocuğunuz Koyduğunuz Kurallara Uymuyorsa;

Çocuğunuz beraber belirlediğiniz bir kurala uymuyorsa, öncelikle sakin bir ses tonu ile ilgili kuralı tekrarlayın. Bunu yaparken, çocuğunuzla aynı seviyede olmayı ve göz kontağı kurmayı ihmal etmeyin. Kuralı tekrarlarken, “lütfen, rica etsem, yalvarırım” gibi sözcükler yerine, kararlı ancak sert olmayan bir ses tonu ile, “.......yapmanı bekliyorum” demeyi deneyin. Yüksek ses, bağırma, şiddet uygulama, aşırı öfkelenme gibi tavırlar çocuğun kurala uymasını kolaylaştırmadığı gibi, anne babadan korkmasına ve ilerleyen zamanlarda onların anne babalık becerilerine saygı duymamasına sebep olabilir. Kuralı tekrarladıktan sonra, çocuğunuz hala uymayı reddediyorsa, açıklama yaparak davranışının sorumluğunu almasını sağlayın. Örneğin; “Peki, üstüne hırkanı giymediğin ve hava çok soğuk olduğu için, bu şekilde dışarı çıkmıyoruz” diyerek, davranışının sonucunu yaşamasını sağlayın. Gerek dikkat sürelerinin azlığı gerekse zihinsel becerilerinin soyut kavramları anlamak için yeterli olmayışı nedeniyle çocuklar anne babalarının yaptığı açıklamaları dinlemekte, akılda tutmakta ve anlamakta zorlanabilirler. Bu nedenle fazla açıklama yapmak yerine çocuğa neyin uygun olup, neyin uygun olmadığı kısa ve basit bir şekilde anlatılmalıdır. Çocuğunuz koyulan kurallara uyduğunda onu, “Sözümü dinlediğin için seninle gurur duyuyorum ” şeklinde sözel olarak motive edebilirsiniz. Anne-babası tarafından kabul gördüğünü ve davranışının beğenildiğini gören her çocuk, aynı davranışı tekrarlamak isteyecektir.

Çocuğumuz için sınır koymak hem çocuğumuzu güvende tutacak hem de ebeveyn için yorucu olmayan huzurlu bir sürecin getiricisi olacaktır. O yüzden sınırlar hem çocuğunuzun hem de sizin iyiliğiniz için, özetle ailenizin huzuru için vazgeçilmeziniz olmalıdır. Bir çocuğun her dediğini yapmak, hiç sınır koymamak onu çok sevmenin göstergesi değildir. Hayattan hiç mutlu olamayan, tatmin eşiği olmayan yetişkinlik döneminin temellerini atmak olacaktır. Çocuklarımızı sevgimizi göstermenin en iyi yolu onları güvende tutacak sınırları belirleyerek, bu konuda tutarlı bir duruş göstermektir. Onları hayat yolculuğunda; kuralları olmadan ilerlemeye çalışırken yaşayacağı çaresizlik hissine bırakmayacağınıza eminim.

Sevgiyle kalın...

Tavsiye Kitap: Çocuklarda Sınırlar – Dr. Henry Cloud / Dr. John Townsend