Korku Nedir?
Korku, temellerini evrimsel süreçten alan ve bizleri yaşamda kalma konusunda canlı tutan insani ve normal bir tepkidir. En temel duygularımızdan biri olan korku, yaşamın bir gerçeği olarak yerini almakta ve çocuklarımızın da dış dünyayı tanıma süreçlerinde zaman zaman yaşadıkları duygulardan biri olmaktadır.
Çocukluk Dönemi Korkuları
Çocuklarımız yaşlarına, içinde bulundukları ortamlara, gelişim ve kişilik özelliklerine bağlı olarak dönem dönem bazı nesne veya durumlardan korkabilmektedirler. Henüz soyut düşünme dönemine geçmemiş olan okul öncesi dönemdeki çocuklarımızda, bilinmeyen ve anlamlandırılamayan bir nesneye veya duruma karşı korku tepkisi karşımıza çıkabilmektedir.
Çocuklarımız Nelerden Korkarlar?
Her bir çocuğumuzun içinde bulunduğu ve sahip olduğu koşullara göre değişen özelliklere bağlı olarak farklı korkular görülebilmektedir. Temel olarak baktığımızda çocuklarımız; yüksek ses (elektrikli süpürge, uçak vb.), karanlık, hayvanlar, doğa olayları, öcü, hayalet, canavar, maske, kostüm, kalabalık, yalnızlık, tek başına uyuma gibi durum veya nesnelere karşı korku geliştirebilirler.
Çocuklarımızın Korkuları Nasıl Oluşur?
Çocukluk döneminde korkular her bir çocuğa göre değişmektedir. Fakat genel olarak baktığımızda bazı durumlar çocuklarımızın korkularının oluşmasını tetikleyebilmektedir. İlk olarak korkutma ve tehditler, çocuklarımızın çeşitli nesnelere karşı korku geliştirmelerine yol açabilmektedir. Ağlarsa bırakılıp gidilmekle tehdit edilen bir çocukta ayrılık ve terk edilme korkusunun yüksek düzeyde yaşanması oldukça olağandır. Ayrıca çocuklarımız, büyüklerden gördükleri tepkileri model alma yoluyla da korkuları benimseyebilmektedirler.
Bunların yanı sıra olumsuz deneyimler veya olumsuz bilgilere sahip olmak da korkuları etkileyebilmektedir. Masallardan veya hikayelerden duyulanlar, nesnelerle yaşanan korkutucu deneyimler de korkuya yol açabilmektedir.
Ebeveynler Olarak Hangi Cümleleri Söylememeye Dikkat Etmeliyiz?
- Korkacak ne var?
- Erkek adam korkar mı?
- Yaramazlık yaparsan polisler seni götürür.
- Oraya gidersen öcüler seni yer.
- Susmazsan doktor sana iğne yapar
- Ağlarsan seni bırakır giderim.
Ebeveynler Olarak Neler Yapabiliriz?
Çocuklarımızın korkularını küçümsemeyelim. Onlar duygularını anlatırlarken saygıyla çocuklarımızı dinleyelim. Çünkü çocuklarımızın duygularını küçümsemek, alay etmek, azarlayarak vazgeçirmeye çalışmak gibi davranışlar korkuların daha fazla tetiklenmesine yol açabilmektedir.
Çocuklarımızın korkularının sebeplerini anlamaya çalışalım. Bazen bu sebep spesifik bir şey olmayabilir duygusal olarak zorlandığı bir süreç varsa da çocuk bunu farklı korkular geliştirerek dışavurabilmektedir.
Çocuklarımızın yanında olduğunuzu onlara hissettirelim. Yaşadıkları bu korkularla tek başlarına mücadele etmek zorunda olmadıklarını bilmeleri, onlara güç ve güven verecektir.
Çocuklarımızın korkularını beraber incelemeye ve çözmeye çalışalım. Örneğin yatağının altında hayalet olduğunu söyleyen bir çocuğumuzun korkusunu beraber çözmeye çalışmak önemlidir. Önce oda aydınlıkken, sonrasında ışıkları kapatıp fenerle bakarak, sonrasında ise karanlıkta bakarak yatağın altının boş olduğunu göstermek mümkündür.
Çocuklarımız bu korkularına oyunlarda yer vermek istiyorlarsa engel olmaya çalışmak yerine onlara eşlik etmek kıymetlidir. Çocuklarımız, kendilerini ifade edebilmek için çoğu zaman kelimelerin gücünü değil, oyun ve oyuncakların gücünü kullanırlar. Bu bağlamda duygularını paylaşmak isteyen çocuğumuz bunu oyunla yapmaya karar verdiyse ona eşlik ediyor olmamız duygusal gelişimleri için büyük bir önem göstermektedir.
Tüm bu korkular çocuklarımızda çeşitli davranışlara da yol açabilmektedir. Örneğin gece korkularında alt ıslatmaların görülmesi, öfke patlamalarının ortaya çıkması gibi davranışlar normal karşılanmakla birlikte bu davranışların süresi ve yoğunluğu arttığında destek alınması kıymetlidir. Bunun için çocuklarımızı dikkatle takip etmemiz gerekmektedir.
Yazımızın sonuna gelirken mesajımızı özetleyecek olursak, korku en doğal duygularımızdan biridir ve çocukluklarımızın korkularının olması da oldukça normaldir. Her korku bir sorun olduğu anlamına gelmez bazıları gelişimin sağlıklı bir basamağıdır. Ancak uzun süren ve sürekliliği fazla olan korkularda ebeveynler olarak çocuklarımızın yanlarında olmamız, korkularını anlamaya, duygusuna eşlik etmeye ve onunla birlikte çözmeye çalışmamız çocuklar için büyük bir önem ifade etmektedir. Çocuklarımızla iletişim kurup onları anlamaya çalıştıktan sonra, her sorunu çözmenin mümkün olduğunu unutmayalım.